Hava Durumu

Ortadoğu barut fıçısı

Yazının Giriş Tarihi: 25.10.2023 13:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.10.2023 13:10


Hamas-İsrail çatışmasıyla birlikte Akdeniz kilometrelerce uzaklardaki ülkelerin savaş ve uçak gemilerinin limanı olmaya başladı. Herkesin şaşırmakta haklı olduğu konu, 2.3 milyon Gazze için bu kadar uçak ve savaş gemisinin buraya yığılmasıdır. Amerika, İngiltere, Fransa, Çin ve en son Almanya’da bölgeye gelmek için yola çıktı.
Bu kadar hazırlığın bir sonucu olacak mıdır? Bütün Dünya’nın gözü Ortadoğu ve Akdeniz bölgesinde bu işin sonucu ne olur? Diye gözleyerek günler geçiyor. Rusya ve İran bekliyor.
Bu kadar savaş ve uçak gemilerinin gelme sebebi acaba Türkiye midir? Bu zamanla önümüze çıkacak, bekleyip göreceğiz.

İsrail’in Kara Harekatı muamması

Krizin ilk çıktığı günden beri güçlü devlet imajı bozulan İsrail’in seslendirdiği “Gazze’ye kara harekatı” söylemleri gitgide azalmaya başladı. Ben de başından beri “kara harekatı” yapılamayacak demiştim. Ve tekrar ediyorum İsrail kara harekatı yapamayacak çünkü Gazze dehlizlerinde onları ne bekliyor bilemiyorlar

Türkiye ise çalışıyor. Kriz çıktığı ilk günden beri bölgenin baş aktörü olarak diplomasi çalışmalarına hız veren Türkiye yine bölgedeki trafiğe yön veren bir pozisyonda duruyor. Çatışmalar hala durmuş veya durulmuş değil ama en azından bölgedeki gerilimin düşmesi için yoğun çaba harcayan tek ülke Türkiye görünüyor. Hiç bir kuruluş hiç bir devlet maalesef bölgedeki vahşetin, kanın, çocuk ve sivil katliamının durması için bir çaba harcadığını görmüyoruz.
Hamas’ın “Aksa Tufanı” çıkışıyla bölgede bir çok şeyin değiştiğini ve değişeceğini artık daha net görüyoruz.

Sıralarsak; İsrail harekattan önce Suudi Arabistan ve Mısır ile anlaşma yaparak ilişkilerde “normalleşme” adımları atacaklardı. Bu ne demek? Arap ülkelerinin iki lider ülkesi eğer bir anlaşmayla “normalleşme” sağlansaydı, Filistin davası diye bir dava bundan sonra olmayacak siyonist İsrail Filistin’i tamamen bitirecek ve hiç bir Arap ülkesi sesini bu anlaşmalara göre sesini çıkaramayacaktı.

Doğu Akdeniz’de bulunan enerji kaynakları kendi aralarında yüzdeler olarak bölüşülmüş Mısır gibi ülkeler yüzdeleri miğnimum tutulmuştu. Türkiye zaten hesapta yoktu. Şimdi gelinen nokta oyun yeniden başlamış ve Türkiye’nin planı burada işlemeye başlamıştır. Doğu Akdeniz’de enerjiden her ülke hakettiği kadar alacaktır.

İsrail’in Amerika ile beraber bölgede bazı projeleri olduğunu biliyoruz. Mesela Mısır’ın gelir kaynağı Süveyş Kanalı kapatılarak, Mısır’ı devre dışı bırakarak yeni bir kanal projesi de artık “Aksa Tufanı” sonrası hayal projeler arasına girmiş bulunuyor.

Hayal olan önemli projenin biri de Amerika’nın ortaya attığı ve bazı ülkelerin desteklediği “ekonomik koridor” rotası bilindiği gibi zorlama bir çalışmayla Türkiye dışından geçirilerek Batı’ya ulaşıyordu. Bu projede artık imkansız hale gelmiştir. Daha bir çok olan veya olacak olan oluşum, yukarda bir kaç tanesini anlattığımız sonuçlar gibi artık uygulanamayacak noktaya gelmiştir

Hülasa baktığımızda. Bölgede Türkiye’nin izni, oluru olmadan bir şey yapılamayacağı daha da pekişmiş oldu. “Bize ne Filistin’den” “Bize ne Ortadoğu”dan diyen gaflet içindeki kafasızların anlayışının ne kadar ihanet koktuğunu da artık daha iyi anlamış bulunuyoruz.

Sözü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir sözü ile bitirelim;

“İsrail, güvenliği Amerika İngiltere veya başka yerlerde değil başta Türkiye olmak üzere bölgedeki devletlerde araması gerekir”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.