Hava Durumu

New York’ta Gazze’nin Zaferi: Vicdanın Başkaldırısı

Yazının Giriş Tarihi: 25.06.2025 15:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.06.2025 15:34

Gazze’nin harap edilen toprakları artık yalnızca bir coğrafya değil, insanlık vicdanının yeniden dirilişine vesile olan büyük bir semboldür. Şu çok açık ki; o yanmış binaların, paramparça sokakların ve çığlıklarla yankılanan gecelerin ardında bambaşka bir hakikat yükseliyor: Tüm dünyada sessiz kalmış kalplerin uyanışı… Evet, barbarlar Gazze’yi yerle bir ettiler. Ancak bu sadece taşları değil, dünya vicdanını da sarstı, hatta kökünden sarstı. Gazze, çağımızın insani trajedisine dönüşürken, modern dünyanın yüzleşmekten kaçındığı büyük bir aynaya dönüştü. Bu aynada görülen ise yalnızca İsrail’in vahşeti değil, bütün dünya sisteminin çürümüşlüğüydü.

Batı’nın metropollerinden Asya’nın sokaklarına, Afrika’nın tozlu yollarından Latin Amerika’nın meydanlarına kadar dört bir yanda yükselen “Gazze için adalet” çığlıkları, artık sadece birer protesto değil, insanlığın yeni bir yol arayışıdır. Bu arayışın artık pusulası bellidir: Adaletin yeniden tesisi, insan haklarının iadesi, hukukun yeniden inşası ve sahici bir demokrasinin doğuşu… Ve bu dönüşümün öncüleri arasında yeni ve cesur siyasetçilere, sözünü esirgemeyen aydınlara, korkusuz vicdanlara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.

İşte bu dönüşümün en net tezahürlerinden biri, bu hafta dünyanın kalbinin attığı yerlerden biri olan New York’ta yaşandı. Amerika’nın en büyük şehirlerinden birinde, Demokrat Parti’nin belediye başkan adaylığı önseçimlerini kazanan Zohran Mamdani, adeta Gazze’nin susturulamaz sesi oldu. Sosyalist, Uganda-Hindistan kökenli bir Müslüman göçmen olan Mamdani, Filistin’e verdiği açık destek ve Gazze’de yaşanan soykırıma karşı yürüttüğü kararlı duruşuyla, özellikle genç kuşakların büyük desteğini kazandı. Partinin elitlerinin adayı olan ve eski vali Andrew Cuomo’nun da arkasında durduğu isimlere karşı ezici bir zafer kazandı. Bu zafer, sadece bir politik üstünlük değil, aynı zamanda bir vicdanın zaferidir.

Siyonist lobinin bütün gücünü seferber ederek Mamdani’yi yenmek için milyonlarca dolar harcaması, ne onun yükselişini durdurabildi ne de halkın değişen vicdani yönelimini perdeleyebildi. Çünkü Mamdani artık bir adaydan fazlasıydı; o, dünya halklarının içten içe büyüttüğü “adalet arayışının” bir sureti hâline gelmişti.

Ancak bu başarı, beraberinde ciddi tehditleri de getirdi. Mamdani’nin yükselişinin, Siyonist lobinin kalbi sayılan New York’ta dahi engellenememesi, bu yapının şehri Cumhuriyetçilere teslim etme pahasına dahi Mamdani’yi durdurmak için her yolu deneyeceği yönündeki iddiaları artırdı. Hatta radikal sağın Mamdani’ye suikast planlayabileceği dahi dillendiriliyor. Zira Mamdani; Filistin yanlısı, göçmen, Müslüman ve azınlık kimliğiyle, Amerika’daki beyaz üstünlükçü, İslamofobik, Siyonist çevreler için bir kâbus hâline gelmiş durumda. Fakat bütün bu tehditlere rağmen, Mamdani’nin geri adım atmayacağı, aksine mücadelesini daha da büyüteceği ifade ediliyor.

Henüz 33 yaşında olan bu genç adam, hem bir aktör hem de köklü bir entelektüel aileden geliyor. Babası, tanınmış Müslüman düşünür Prof. Dr. Mahmood Mamdani; sömürgecilik, Afrika siyaseti ve bilgi üretiminin politik doğası üzerine yaptığı çalışmalarla akademik dünyada derin izler bırakmış bir isim. 2010’dan 2022’ye kadar Uganda’nın Makerere Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün (MISR) direktörlüğünü yapmış, birçok önemli esere imza atmıştır. Annesi Mira Nair ise uluslararası sinema dünyasında güçlü bir yeri olan bir yönetmen. Özellikle “Muson Düğünü” filmiyle Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan ödülünü kazanarak bu başarıya ulaşan ilk kadın yönetmen olmuştur. Böyle bir entelektüel iklimde yetişen Zohran Mamdani, hem politik hem kültürel olarak güçlü bir mirasın taşıyıcısıdır.

Zohran Mamdani seçildiği takdirde, New York’un ilk Müslüman ve Hint kökenli Amerikalı belediye başkanı olacak. Bu, yalnızca bir ilk olmanın ötesinde, Amerika’daki Müslüman orta sınıfın ve göçmen toplulukların Demokrat Parti içerisindeki sosyalist kanatla kurduğu ittifakın da kurumsallaştığını gösteriyor. Özellikle New York gibi, yaklaşık bir milyon Yahudi nüfusu barındıran ve Siyonist lobi açısından hayati bir şehirde, Mamdani’nin ön seçim zaferi, bu yapının kırılganlığını açığa çıkaran tarihi bir dönüm noktasıdır.

Sonuç olarak, Gazze yalnızca bir şehir değildir artık. O, küresel vicdanın yeniden doğduğu yerdir. Ve Mamdani’nin New York’ta kazandığı bu zafer, sadece bir politik başarının ötesinde, insanlığın suskun kalmaktan yorulan vicdanının çığlığıdır. Amerika’da başlayan bu kırılma, Avrupa’dan Afrika’ya, Asya’dan Latin Amerika’ya kadar uzanan bir uyanışın habercisidir. Nitekim kamuoyu araştırmaları da bu dönüşümü gözler önüne seriyor: İsrail’e olan sempati tarihsel olarak en düşük seviyeye inerken, Filistin’e verilen destek 2001’den bu yana en yüksek noktasına ulaşmış durumda.

Evet, artık dünya değişiyor. Ve bu değişimin pusulası Gazze’dir. Zohran Mamdani ise bu pusulanın gösterdiği yeni dünyanın ilk öncülerinden biridir…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.