Hava Durumu

Bu Yahudiler, O Yahudiler Değil

Yazının Giriş Tarihi: 03.10.2025 22:42
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.10.2025 22:47

Tarih dediğimiz şey, yalnızca vakaların sıralanışı değildir; hafızanın derinlerinde, zamanın katmanlarında saklı duran bir musiki gibidir. Her milletin kendi makamı, kendi ritmi, kendi sesi vardır. Fakat bazı topluluklar, bu musikiden mahrum kalmış gibidir. Bugün İsrail adıyla bu topraklara yerleşenler, tarihin kadim Yahudileri değildir. Avrupa’nın karanlık ormanlarından, Rusya’nın uçsuz bucaksız bozkırlarından taşınmış bir kalabalıktır onlar. Kudüs’ün taşında bir izleri yoktur, Akdeniz’in tuzunda bir kokuları, Filistin’in zeytininde bir hatıraları bulunmaz.

Genetik dediğimiz şey yalnızca kanın değil, aynı zamanda kültürün ve hatıranın da taşıyıcısıdır. Bu insanlar, tarihin şahitliğini yapacak bir hatıraya sahip değiller. O yüzden bu coğrafyanın insanıyla bağ kurmaları imkânsızdır. Bağ yerine oyun kurar, dostluk yerine hile örer, komşuluk yerine desise inşa ederler. Çünkü kötülükten beslenen düşünce, sahibine güven değil, daima korku getirir. İçlerinde büyüyen bu korku, bütün bir bölgeyi zehirleyen bir huzursuzluk olarak dışa vurur.

Gerçek komşuluğu bilmedikleri için, kendilerini korunaklı kalelere kapatırlar. Her bir duvar, aslında yalnızlıklarının taşlaşmış hâlidir. Filistinlilerin evlerinden, topraklarından zorla sürdükleri için yarın buradan kovulacaklarının vehmiyle yaşarlar. Bu vehim, onların gecelerine tankların palet sesi, gündüzlerine bombaların uğultusu olarak sinmiştir. Silah, füze, demir kubbe… Hepsi, kendi yalnızlıklarının çürük dayanaklarıdır.

Onların Tanrı tasavvuru bile bu yalnızlığın bir yankısıdır. Tanrı’yı yalnızca kendilerine ait, başkalarına kapalı bir kudret gibi görürler. İnsanlığın geri kalanını ise hizmetkâr, köle yahut seyirci olarak tahayyül ederler. Zulümlerine itiraz edenleri tek kelimeyle yaftalarlar: “Anti-semitizm.” Bu kelime, onların elinde bir kalkan değil, hakikati susturma aracı olmuştur. Ne var ki hakikat, her zaman kendine yol bulur. Dün Hitler’in zulmüne uğradıklarını söyleyenler, bugün Hitler’in bile hayal edemeyeceği zulmü Gazze’nin üzerine yağdırmaktadır.

Ve sonra gözyaşlarıyla örülmüş bir mağduriyet edebiyatına sığınırlar. Oysa dünya artık uykusundan uyanmıştır. Yalanın, hilenin, kandırmacanın perdeleri aralanmış, geriye sadece çıplak bir yüz kalmıştır: Siyonizmin kirli ve çirkef yüzü. Bu yüz, artık asırlar geçse de unutulmayacaktır. Çünkü tarihin hiçbir soykırımı, bugünkü gibi kameraların, fotoğrafların, belgelerin şahadetiyle kayıt altına alınmamıştı.

Filistin’den her gün iki yüz çocuğun şehit düştüğü haberleri gelir. Her gün taş duvarların arasında yankılanan çığlıklar, bütün insanlığın kulağında derin bir yankı bırakır. Bu öyle bir barbarlıktır ki, Nemrut’un, Firavun’un, Pol Pot’un, Hitler’in bile dillerini susturacak bir vahşettir.

Bugün bu topraklarda yaşanan, sadece bir kavmin değil, insanlığın imtihanıdır. Kudüs’ün göğünde hâlâ ezanla çan, dua ile ağıt birbirine karışıyorsa, bu kadim coğrafyanın hâlâ bir hakikat ışığı taşımasındandır. Ve belki de Tanrı’nın asıl imtihanı, o ışığı kimin söndürmek, kimin de korumak istediğiyle ilgilidir. Tarih, işte bu hakikati yazacaktır…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.