Türkiye'nin, bölgesinde barışı ve ülkelerin toprak bütünlüğünü savunması, bazen fiili olarak bu amaçlar için müdahil olması insanlık adına güzel. Türkiye'nin güvenlik stratejisi için de en uygun politika. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü irade koyduğu bu politikanın değeri, Türkiye'ye faydalı sonuçları yakın gelecekte çok daha iyi anlaşılacaktır.

Rusya Ukrayna Savaşını bitirmek için en fazla çaba harcayan ülke Türkiye oldu. Suriye iç savaşının başlamaması için ve başladıktan sonra da bitmesi için en fazla çabayı Türkiye harcadı.

İşgalci İsrail'in azgın soykırımlarına karşı Filistin devletinin varlığını ve Filistinlilerin tüm haklarını Türkiye savundu. Aynı İsrail, Lübnan'a saldırınca yine Türkiye en yüksek sesi çıkarıp Lübnan devletine ve halkına açık destek verdi.

Bütün bu çatışmalarda en fazla insani yardımı da Türkiye sağladı.

Daha geriye doğru, Azerbaycan toprağı Karabağ'ın kurtuluşunda, Libya'nın 'Suriye gibi olmasını' önlemede Türkiye inisiyatif aldı ve başarı sağlandı.

Suriye'de katil Esat pes edip kaçınca ülkede üniter yapıya sahip demokrasiye geçişi önceleyen bir yönetim ve devlet yapısı inşası için umutlar arttı.

Sonuç olarak; Suriye özelindeki olumlu gelişmelerin çok kanlı ve karmaşık bir yöne tekrar evrilmesi için bölgemizin ikinci şeytanı İran yine iş başı yapmak üzere. Öyle ki Suriye'deki istikrarı bozmak için 'yeni bir fırsat bulduğunu' düşünen terörist İran devletinin en üst ağızları pislik kusmaya başladı. Filistin ve Lübnan halkının başına açtıkları yeni belaların sonucu olarak İsrail ve ABD tarafından etkisiz elemana dönüştürülmüş olmasına rağmen İran, Suriye'de yeni bir deneme peşine düştü. İran aklı şöyle düşünüyor:

"Suriye'de barışı ve yeni yönetimi Türkiye kuruyor. Ben bunu bozarsam, İsrail ve ABD kerhen de olsa bana pasif destek verir. Çünkü Türkiye'nin bölgedeki etkisinin artmasını bu iki ülke de istemez. İşte benim için de fırsat. Hem Türkiye'ye zarar veririm hem de Suriye'de eski etkinliğim için yeni adımlar atarım."

Aman dikkat; çoğu zaman sözde müttefik olduğunu gördüğümüz ABD ve İran ile neredeyse 'zıt kardeş' karakteri taşıyan İsrail, hiç umulmadık ya da doğal şekilde İran'ın ekmeğine yağ sürebilir. Türkiye'nin devlet aklının bu şer ittifaklarını daha kurulmadan önleyecek yüksek seviyede olduğuna inanıyoruz.