Erdoğan, Bahçeli ve Akşener... İyi Parti ve MHP birleşecek mi?
Yazının Giriş Tarihi: 06.06.2024 21:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.06.2024 21:42
İyi Partili Meral Akşener, partisinin seçim mağlubiyetinden sonra sözünü tuttu ve genel başkanlıktan ve aktif siyasetten pasif üyeliğe geçiş yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile sürpriz şekilde görüşmesi çok konuşulacak. Peki Akşener neye hazırlanıyor?
Tabii ki Akşener'in bir hedefi var ama onun kadar Cumhur İttifakının iki liderinin de hedefleri var. Türkiye'nin yakın geleceğinde siyaset doğal olarak yeniden şekillenecek. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin aktif siyaseti bırakması halinde MHP'nin yeni bir lidere şimdiden hazırlanması gerekiyor. Hatırlatalım, Bahçeli son yıllarda birkaç defa Akşener'e eve dönmesi için çağrıda bulundu. Millet İttifakı ile yol yürümeye devam etmesi halinde hem başarısız olacağını hem de ülkenin yüksek menfaatlerine zarar vereceğini kendisine detaylı olarak anlattı. İyi Parti ile MHP'nin artık birleşmesi şart. Böyle bir sürecin önünü şimdi Devlet Bahçeli açamaz ama ittifak ortağı Erdoğan ile bu konuda 'devlet adamlarına yakışır' detaylı mütalaada bulunduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle de Erdoğan ile Akşener görüştü ve sürecin gayrıresmi ama en 'resmi' şekilde ilk diyaloğu başlamış oldu. 2028 seçimlerine kadar (belki de daha erken) bu süreç tamamlanmalı.
Milliyetçilik çoğu zaman 'kan kussan da kızılcık şerbeti içtim' demeyi gerektirir. Merhum Alparslan Türkeş'in, 1970'lerin kan gölüne dönmüş Türkiye'sinde ülkenin geleceği için dönemin CHP lideri Ecevit'le bile derin konuşmalar yaptığını hatırlatalım. Türkiye'nin çevresine bir bakın, ne kadar çok ateş ve kan var. Sınırlarımızın Avrupa hariç her tarafında bombalar patlıyor. Bu ateşleri ve kanı Türkiye'ye sıçratmak isteyenlere karşı daha uzun vadeli istikrarın temelleri şimdiden atılmalı ki ülkeyi yönetecek yeni kadrolar 'müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edilmiş menfaatleri olmayanlardan' kurulabilsin.
Erdoğan'a, Bahçeli'ye ve Akşener'e çok büyük görev ve sorumluluk düşüyor. 'Sen onu dedin ben bunu demedim' diye tartışmanın, ayrı durmanın zamanı değil. Milliyetçi Muhafazakar demokrasinin siyasi kurumları ve liderleri daha 'derin analiz' yapmak zorunda. Aksi durumda Türkiye, sözde müttefiklerinin sağa sola çarptığı oyuncaklar gibi kırılıp dökülebilir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Oğuzhan Alptemur ile DERİN ANALİZ
Erdoğan, Bahçeli ve Akşener... İyi Parti ve MHP birleşecek mi?
İyi Partili Meral Akşener, partisinin seçim mağlubiyetinden sonra sözünü tuttu ve genel başkanlıktan ve aktif siyasetten pasif üyeliğe geçiş yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile sürpriz şekilde görüşmesi çok konuşulacak. Peki Akşener neye hazırlanıyor?
Tabii ki Akşener'in bir hedefi var ama onun kadar Cumhur İttifakının iki liderinin de hedefleri var. Türkiye'nin yakın geleceğinde siyaset doğal olarak yeniden şekillenecek. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin aktif siyaseti bırakması halinde MHP'nin yeni bir lidere şimdiden hazırlanması gerekiyor. Hatırlatalım, Bahçeli son yıllarda birkaç defa Akşener'e eve dönmesi için çağrıda bulundu. Millet İttifakı ile yol yürümeye devam etmesi halinde hem başarısız olacağını hem de ülkenin yüksek menfaatlerine zarar vereceğini kendisine detaylı olarak anlattı. İyi Parti ile MHP'nin artık birleşmesi şart. Böyle bir sürecin önünü şimdi Devlet Bahçeli açamaz ama ittifak ortağı Erdoğan ile bu konuda 'devlet adamlarına yakışır' detaylı mütalaada bulunduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle de Erdoğan ile Akşener görüştü ve sürecin gayrıresmi ama en 'resmi' şekilde ilk diyaloğu başlamış oldu. 2028 seçimlerine kadar (belki de daha erken) bu süreç tamamlanmalı.
Milliyetçilik çoğu zaman 'kan kussan da kızılcık şerbeti içtim' demeyi gerektirir. Merhum Alparslan Türkeş'in, 1970'lerin kan gölüne dönmüş Türkiye'sinde ülkenin geleceği için dönemin CHP lideri Ecevit'le bile derin konuşmalar yaptığını hatırlatalım. Türkiye'nin çevresine bir bakın, ne kadar çok ateş ve kan var. Sınırlarımızın Avrupa hariç her tarafında bombalar patlıyor. Bu ateşleri ve kanı Türkiye'ye sıçratmak isteyenlere karşı daha uzun vadeli istikrarın temelleri şimdiden atılmalı ki ülkeyi yönetecek yeni kadrolar 'müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edilmiş menfaatleri olmayanlardan' kurulabilsin.
Erdoğan'a, Bahçeli'ye ve Akşener'e çok büyük görev ve sorumluluk düşüyor. 'Sen onu dedin ben bunu demedim' diye tartışmanın, ayrı durmanın zamanı değil. Milliyetçi Muhafazakar demokrasinin siyasi kurumları ve liderleri daha 'derin analiz' yapmak zorunda. Aksi durumda Türkiye, sözde müttefiklerinin sağa sola çarptığı oyuncaklar gibi kırılıp dökülebilir.