CHP, yerel seçimlerin galibi olmayı başardı. Bu, 2019 yerel seçimlerindeki gibi birkaç büyükşehir belediye başkanlığı kazanmak şeklinde bir başarı değil. Türkiye genelinde büyükşehir ve il belediye başkanlıkları dahil toplam belediye başkanlıklarında Ak Parti'nin iki katından fazla kazanmış görünüyor. İl Genel Meclisi oylarında belki geride kalmış olabilir ama 1977 seçimlerinden beri Türkiye genelinde bir seçimde bir konuda ilk kez birinci parti olmayı başardı. 

Bu başarıda elbette Ak Parti iktidarının 22 yıllık yıpranmışlığı, 2021 sonunda başlayan 'ekonomideki yanlış adımların ağır faturası' altından kalkılamaması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinde ve ülke yönetiminde 'tek adamlıkta' ısrarlı oluşu önemli etkenlerdir. Bütün bu olumsuzluklara halkın bir tepki vermesi bekleniyordu ve o tepki bu yerel seçimde sandığı yansımış oldu. Ancak, bu başarıda çok eleştirilse de CHP'nin tartışmalı yenilenmesinin önemli katkısı oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkındaki tüm 'icraatsızlık ve yolsuzluk' iddialarına rağmen siyaset oyunun iyi kurgulaması seçmeni nihayet ikna etti. 

Sonuç olarak, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin galibi CHP ve Ekrem İmamoğlu oldu. Kaybedenleri ise Ak Parti ve Erdoğan, İyi Parti ve Meral Akşener'dir. 

Bu seçimin 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine şimdiden etkisi olacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha aday olma çabasına girer mi şu anda bilinmez ama normal şartlar altında seyredecek bir siyasi süreç sözkonusu olursa Ekrem İmamoğlu'nun CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olacağı artık kesin gibi . Elbette 4 yıl çok uzun bir süre ama bazen gün uzar yüzyıl olur bazen de yıllar su gibi akıp gider. 

Ak Parti ve merkez sağın Erdoğan'ın yeni bir stratejiye ihtiyacı var. Aksi takdirde başkanlık sistemi Türkiye'de ilk kez bir sosyal demokrat ismi tek başına iktidara taşıyacak gibi görünüyor. Bu sistemi Ak Parti getirmiş olsa da CHP bu sistemle net bir iktidar yakalarsa farklı dengeler oluşabilir.

Bu aşamadan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın birkaç bakanı değiştirmesi neredeyse kesin. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in kalıcı olduğu ama ticaret bakanı, sanayi bakanı, enerji bakanı, çevre bakanı gibi bulundukları koltukları dolduramamış isimlere yol göründü gibi.

Erdoğan'ın normal şartlarda bir önemli değişimi daha yapması gerekiyor ki o da artık 'partili cumhurbaşkanı' olma ısrarından vaz geçmesidir. Çünkü bu durum Ak Parti'nin geleceğini ciddi şekilde karartıyor. Ak Parti'nin Erdoğan'dan sonraki lideri bu şartlarda ortaya çıkarması imkansız. Partinin bir genel başkanı olmalı bu koltuk için de parti içinde yarış başlamalı ki Erdoğan sonrası için yeni isimler öne çıkabilsin.