MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaklaşan yerel seçimlerde İyi Parti ile 'işbirliği' öneren bir çağrı yaptı. Çağrı 'gelin birleşelim' çağrısı değildi. Gayet açıktı, yerel seçimlerde yine CHP ve HDP partneri olmay yerine MHP ile beraber hareket edin anlamına geliyordu. Muhatabı da İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'den başkası değildi. Ancak İyi Parti ve Akşener bu çağrıyı yanlış olmalılar ki 'Herkesi İyi Parti çatısı altına davet eden' tuhaf bir yanıt geldi. 

Eğer İyi Parti'nin bu durumu anlamaktan uzak yanıtı bilinçli bir yanıtsa durum daha ciddi demektir. Çünkü bu durumda İyi Parti yönetimi kendilerini 'Milliyetci Ülkücü' siyasetin merkezi olarak değil belki de ardık 'Merkez Sağın yeni çatısı' olarak görmeye başlamış olur. Bu da en azında Ak Parti gibi bir güçlü yapı ve Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider yerliyerinde dururken ham hayalden ibaret kalabilir. 

İyi Parti'nin kendini artık başka bir dev aynasında görmeye başladığının bir diğer yansıması da CHP'den İzmir'i istemeleri olmalı. CHP İsmir'i İyi Parti'ye terk ederse iki sonuç iyice tetiklenir. CHP iyice çöker, İyi Parti İzmir'i kazansa da geçici bir zaferle bir süre daha ayakta kalsa da yine CHP ve HDP ilişkisinde sıkışır ve muhtemelen 2028 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerini göremeden dağılabilir.

Yine de eğer İyi Parti geleceğin Merkez Sağ Partisi olmak için ciddi, güçle ve muhtevası dolu bir strateji geliştirebildiyse bu cesareti ve cürete saygıyla karşılıyoruz. Başarılı olma ihtimalleri elbette var ama yerine geçmeye çalışacakları Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'ın da en az onlar kadar bu konumda kalma çabasında olacakları açık. Bir de Erdoğan sonrası siyaset için şu anda çok erken oluduğu için üzerinde konuşulmayan çok sayıda 'iyi isim' olduğunu en azında 'Merkez Sağı' iyi bilenler biliyor...