İBB Başkan Ekrem İmamoğlu ve tabanı çok geniş olan 'siyaset ekibi' hakkında rüşvet, irtikap, yolsuzluk iddialarıyla açılan soruşturma devam ediyor. Yakın zamanda belki de birkaç farklı iddianame tamamlanabilir ve yargılama süreci başlar. Bu sürecin ilintilisi olan bir de CHP'nin 2023 Olağanüstü Kurultayına dair 'rüşvetle oy satın alınması' iddialı skandal hukuk ve ceza davaları var.
Böylesine ciddi delilli, itiraflı ve kayıtlı para trakifkli soruşturmalarda gazetecilerin ne yapması beklenir? Eski tabirle 'basın dördüncü kuvvet' değil midir? Yoksa trol sosyal medya hesapları mı bişeyinci kuvvet oldu da haberimiz yok.
Ne yazık ki CHP ve İmamoğlu medyasındakiler tarafından bütün bu aşikarlaşmış soruşturma sürecinin boş olduğu, sadece iktidarın siyasi komplosu sonucu böyle bir tablo ortaya çıktığı yazılıyor, konuşuluyor. Oysa tam da bu kitlenin anlı şanlı gazetecileri, yıllandır her kim hakkında olursa olsun belirgin ve güçlü iddialar olduğunda gazetecilerin gerçeğe ulaşmak ve kamuoyunu bilgilendirmek için korkusuzca araştırma yapmalarını savunmuyor muydu? Şimdi aynı sözde büyük gazetecilerin "yargı süreci devam ederken bu konulardaki gerçekleri araştırmanın yanlış olduğunu" söylemeleri kadar tuhaf ne olabilir? Oysa ne güzel söylemiş CHP'nin ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, "Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır." (1 Kasım 1925 TBMM konuşmasından)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
MEDYA ELEŞTİRİ
Gazeteci (haberci) neyin peşinde olmalı?
İBB Başkan Ekrem İmamoğlu ve tabanı çok geniş olan 'siyaset ekibi' hakkında rüşvet, irtikap, yolsuzluk iddialarıyla açılan soruşturma devam ediyor. Yakın zamanda belki de birkaç farklı iddianame tamamlanabilir ve yargılama süreci başlar. Bu sürecin ilintilisi olan bir de CHP'nin 2023 Olağanüstü Kurultayına dair 'rüşvetle oy satın alınması' iddialı skandal hukuk ve ceza davaları var.
Böylesine ciddi delilli, itiraflı ve kayıtlı para trakifkli soruşturmalarda gazetecilerin ne yapması beklenir? Eski tabirle 'basın dördüncü kuvvet' değil midir? Yoksa trol sosyal medya hesapları mı bişeyinci kuvvet oldu da haberimiz yok.
Ne yazık ki CHP ve İmamoğlu medyasındakiler tarafından bütün bu aşikarlaşmış soruşturma sürecinin boş olduğu, sadece iktidarın siyasi komplosu sonucu böyle bir tablo ortaya çıktığı yazılıyor, konuşuluyor. Oysa tam da bu kitlenin anlı şanlı gazetecileri, yıllandır her kim hakkında olursa olsun belirgin ve güçlü iddialar olduğunda gazetecilerin gerçeğe ulaşmak ve kamuoyunu bilgilendirmek için korkusuzca araştırma yapmalarını savunmuyor muydu? Şimdi aynı sözde büyük gazetecilerin "yargı süreci devam ederken bu konulardaki gerçekleri araştırmanın yanlış olduğunu" söylemeleri kadar tuhaf ne olabilir? Oysa ne güzel söylemiş CHP'nin ve Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, "Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır." (1 Kasım 1925 TBMM konuşmasından)