Reklamcılıkta 2030 vizyonu... Dijital artık yan mecra değil, omurga

Reklamcılık sektörü, 2030’a doğru dijital dönüşümle yeniden şekilleniyor. Küresel raporlar, dijitalin artık bir mecra olmaktan çıkıp pazarın bel kemiği haline geldiğini gösteriyor. Geleneksel medya, kriz zamanlarında güvenilirliğini korurken, dijital açıkhava reklamcılığı (DOOH) ölçümlenebilir ve interaktif deneyimle sokaklarda öne çıkıyor.

Haber Giriş Tarihi: 17.09.2025 14:43
Haber Güncellenme Tarihi: 17.09.2025 14:43

İSTANBUL (İGFA) - Türkiye Reklam Pazarı 2033’te 8,5 milyar dolara koşuyor. Deloitte verilerine göre, 2024’te Türkiye’deki reklam yatırımlarının yüzde 74,2’si dijital medyaya yapıldı.

2030’da küresel harcamaların dörtte üçü dijitale kayacak; video, mobil ve yapay zeka destekli programatik reklamcılık Türkiye’de lider olacak.

Union İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erkmen, “Dijital artık yan mecra değil, omurga. Markalar, dijital öncelikli stratejilerle 2033’te rekabet avantajı yakalayacak” dedi.

Türkiye OOH & DOOH pazarının 2025’te 146 milyon USD iken, 2030’da 222 milyon USD’ye ulaşacağını, DOOH'un ise yüzde 58 pazar payıyla lider olacağını öne süren Erkmen, “Akıllı şehir ekranları ve DOOH, şehirlerin dijitalleşmesiyle kritik hale geldi. Markalar, sokakta da dijital deneyim sunmalı” diye konuştu. Erkmen, 2030 stratejilerinin dijital omurga, geleneksel güven ve sokaktaki deneyim, iletişimin üçgenini oluşturacağını söyledi.